bore
CAN SIKMAK
bored
CANI SIKILMIŞ
boring
SIKICI (I'm bored=Sıkıldım / I'm boring=Sıkıcıyım)
born
DOĞMUŞ
borrow
ÖDÜNÇ ALMAK
boss
PATRON
both
İKİSİ
bother
CAN SIKMAK / ÜZMEK
bottle
ŞİŞE
bottom
EN ALT / DİP
bounce
1)YANSITMAK 2)ZIPLATMAK (Top vs.)
bound
BAĞLI / SINIRLI / ATLAMAK
boundary
SINIR
bow
YAY
bowl
TAS
box
1.KUTU 2.BOKS
boy
ERKEK ÇOCUK
brain
BEYİN
brake
FRENLEMEK / FREN
branch
1)DAL 2)ŞUBE / KOL
brand
1)MARKA 2)LEKELEMEK / KÖTÜ ÜN
brand-new
YENİ MODEL / YEPYENİ
brave
KORKUSUZ / CESUR
bread
EKMEK
break
KIRMAK
break down
1)ÇÖKÜŞ 2)AYIRMA / SINIFLAMA / DETAYLANDIRMA
breakfast
KAHVALTI
break-out
1)ANİDEN BAŞLAMA / PATLAK VERME(SAVAŞ)2)KAÇMAK(HAPİS)
breast
GÖĞÜS
breath
NEFES
breathe
NEFES ALMAK
bribe
RÜŞVET
bride
GELİN
bridge
KÖPRÜ
brief
KISA / ÖZETLİ
briefcase
İŞ ÇANTASI
bright
PARLAK
brilliant
PARLAK / AKILLI
bring
GETİRMEK
broad
GENİŞ
broadcast
YAYIN (radyo ve T.V. yoluyla)
broken
KIRIK
broker
KOMİSYONCU / SİMSAR
brother
ERKEK KARDEŞ / AĞABEY
brother-ın-law
KAYINBIRADER
brown
KAHVERENGİ
brush
1.FIRÇA 2.FIRÇALAMAK
bucket
KOVA
budget
1.BÜTÇE 2.BÜTÇE YAPMAK
build
İNŞA ETMEK / YAPMAK