Past Perfect Tense (I had gone)

İngilizce eğitimi alanında Türkiye’nin en zengin kaynağını sunan dersimizingilizce.com, İngilizce öğrenen ve öğreten binlerce kişiye hizmet sunuyor. Sitede Türkçe anlatımlı gramer konuları, her konudan sonra onlarca quiz ve sınav, her seviyeden aktiviteli okuma parçaları, dinleme aktiviteleri, yazma aktiviteleri, YDS, KPDS, LGS, TOEFL ve TOEIC gibi sınavlara hazırlık ve deneme sınavları, dünyanın en etkili kelime öğrenme sistemi olan wordpower ile her seviyeden kelime öğrenme programı, sınavlara hazırlananlar için sınav kelimeleri öğrenim programı, İngilizce kurslar, online eğitim ile ilgili makaleler, yurt dışı eğitim bilgileri sunuyor. Sitede ayrıca öğrenciler için İngilizce ödevler ve yardımcı kaynaklar var.
Past Perfect Tense (I had gone)

Past Perfect Tense Türkçe'de "miş"li geçmiş zamanın karşılığı olarak kullanılabilir. Geçmişte olan iki olaydan, daha önce olanını ifade ederken bu tense'i kullanırız. Past Perfect Tense, Present Perfect Tense'in geçmiş halidir. Aşağıdaki örnekleri inceleyin.

- This is her first swimming lesson. She is very excited and she doesn't know what to do. She has never swum before.
  (Bugün onun ilk yüzme dersi. Çok heyecanlı ve ne yapacağını bilmiyor. Daha önce hiç yüzmedi.)

- It was her first swimming lesson. She was very excited and she didn't know what to do. She had never swum before.
  (Onun ilk yüzme dersiydi. Çok heyecanlıydı ve ne yapacağını bilmiyordu. Daha önce hiç yüzmemişti.)


Present Perfect Tense ile Past Perfect Tense arasındaki farkı anlayabilmek için aşağıdaki iki örneği inceleyiniz.

- I have never seen an elephant. (Daha önce hiç fil görmedim.)
Present Perfect Tense ile kurulan bu cümlede, cümleyi söyleyen kişinin daha önce hiç fil görmediği anlaşılmaktadır.

- I had never seen an elephant. (Daha önce hiç fil görmemiştim.)
Past Perfect Tense ile kurulan bu cümlede ise, cümleyi söyleyen kişinin fili gördüğü anlaşılır. Yani bu cümleyi fili ilk kez gördüğünde söyleyebilir.


PAST PERFECT TENSE YAPI

[HAD] + [PAST PARTICIPLE]

Examples;

- I had studied a little English when I came to the U.S. (İngiltere'ye geldiğimde biraz İngilizce çalışmıştım.)

- They had never met an American until they met John. (John'la tanışıncaya kadar hiç bir Amerikalıyla tanışmamışlardı.)


 PAST PERFECT TENSE "TABLO"

Affirmative Negative Interrogative
I had played I hadn't played Had I played?
You had played You hadn't play Had you played?
He/she/it had played He/she/it hadn't played Had he/she/it played?
We had played We hadn't played Had we played?
They had played They hadn't played Had they played?

PAST PERFECT TENSE KULLANIM

►  Past Perfect Tense, geçmişte meydana gelen iki olaydan birisinin, diğerine göre daha önce bitmiş olduğunu ifade etmek için kullanılır. Aynı zamanda geçmişte yaşanan bir eylemin belirli bir zamandan önce olduğunu söylemek için de kullanılır.

Örnekler;

- The woman had died until the doctor arrived. (Doktor varana kadar kadın ölmüştü.)

- I had never seen such a nice beach before I went to Side. (Side'ye gitmeden önce böyle güzel bir sahil görmemiştim.)

A: Had you ever visited the U.S. before your trip in 1992? (1992 yılındaki seyahatinden önce hiç Amerika'ya gitmiş miydin?)
B: Yes, I had been to the U.S. once before in 1988. (Evet, 1998'den önce Amerika'da bulunmuştum.) 

When I got home yesterday, my mother had already cooked the dinner. (Dün eve vardığımda, annem yemeği yapmıştı.)

By the time we got to the theatre, the play had already started. (Tiyatroya vardığımızda, oyun başlamıştı.)

I had read a lot about Scotland before I went there. (İskoçya'ya gitmeden önce hakkında çok şey okumuştum.)


► Geçmişte belirli bir eylem veya zamandan önceki süreci anlatmak için de Past Perfect Tense kullanılır.

Örnekler;

We had had that car for ten years before it broke down. (Bu araba bozulmadan önce on yıl bizimdi.)

By the time Alex finished his studies, he had been in London for over eight years. (Alex çalışmalarını bitirdiğinde sekiz yıldan fazla zamandır Londra'da bulunmaktaydı.)

When Sam was born, I had been a doctor for 10 years. (Sam doğduğunda, ben 10 yıllık doktordum.)

My son had already learnt how to read by the time he started the primary school. (Oğlum ilkokula başladığında zaten okumayı öğrenmişti.)


Past Perfect Tense geçmişte ard arda gerçekleşen iki olaydan daha önce olanını anlatmak için kullanılır. Bu eylemlerden sonra olan Simple Past Tense ile ifade edilir. Aslında birçok durumda Past Perfect Tense kullanılmayabilir. Fakat cümlenin iki anlamlı olmasını engellemek için bu zaman kullanılmaktadır.

Örnekler;

- When I came home, my mother had left. (Eve geldiğimde annem çıkmıştı.)

Yukarıdaki cümlede eylemlerin oluş sırasına bakalım.

Birinci eylem - My mother left
İkinci eylem - I came home

Yani eylemler ilk önce annem evde çıktı, sonra ben eve geldim şeklinde sıralanabilir.

- When I came home, my mother left. (Eve geldiğimde, annem çıktı.)

Şimdi de yukarıdaki cümlelerin oluş sırasına bakalım.

Birinci eylem - I came home
İkinci eylem - My mother left

Yani eylemler ilk önce ben geldim, sonra annem çıktı şeklinde sıralanır. Görüldüğü gibi simple past tense ile past perfect tense kullanımı arasındaki fark eylemlerin oluş sırası açısından gayet belirgindir.


► Cümlede before ya da after kullanılıyor ise, hangi eylemin daha önce gerçekleştiği zaten belli olduğu için past perfect tense kullanılmayabilir. Bu cümlelerde past perfect yerine simple past kullanımı anlam farkına neden olmaz.

- After the meeting (had) finished, everybody went home. (Toplantı bittikten sonra herkes evine gitti.)

- Jack (had) left before I got to the office. (Ben ofise gitmeden önce Jack çıkmıştı.)

- After the old man (had) died, the doctor came. (Yaşlı adam öldükten sonra doktor geldi.)


► Yapmayı planladığımız veya ümit ettiğimiz ancak yapamadığımız eylemleri anlatmak için de Past Perfect Tense kullanılır.

-  I had wanted to visit the gallery before I left Paris, but it's closed on Sundays. (Paris'ten ayrılmadan önce galeriyi ziyaret etmek istemiştim, ama Pazar günleri kapalıymış.)

- Jane had hoped to retire at 60, but they persuaded her to stay on for a few more years. (Jane 60 yaşında emekli olmayı ümit etmişti ama birkaç yıl daha devam etmesi konusunda ikna ettiler.)

FORM OF PAST PERFECT TENSE

 

Affirmative Negative Interrogative
I had played I hadn't played Had I played?
You had played You hadn't play Had you played?
He/she/it had played He/she/it hadn't played Had he/she/it played?
We had played We hadn't played Had we played?
They had played They hadn't played Had they played?

 

USE OF PAST PERFECT TENSE

 

► A finished action before a second point in the past

We use the past perfect to make it clear that one event happened before another in the past. It does not matter which event is mentioned first - the tense makes it clear which one happened first. In the examples below, A is the first event and B is the second or more recent event. Be careful with the tense used in the examples. 

(A) James had left the office (B) when I arrived (First James left the office, then we arrived)

(B) When we arrived at the party (A) they had already cooked the dishes. (They cooked the dishes, then we arrived)

 

► Explain reasons

We often use Past Perfect Tense to explain or give a reason for something in the past.

I was very tired last night because I hadn't slept well the night before. 

It had snowed all night, so many people didn't go to work in the morning. 

 

► Duration before something in the past

We use past perfect tense to talk about an action that started in the past and continued up to another action or time in the past. Using past perfect tense, we tell 'how long' the action or situation was just like the present perfect. But with past perfect tense, the action continues up to a point in the past rather than the present. 

When my son graduated from the university, he had been in İstanbul for 4 years. (He arrived in İstanbul four years before he graduated and lived there until he graduated, or even longer.)

On the 20th of June, I'd worked in this bank for three months.

 

► Imaginary things in the past

We use past perfect tense to talk about unreal or imaginary things in the past. This is common in the third conditional and after 'wish'.

If I had known you were ill, I would have visited you.

I wish I hadn't met you.

 

► Wanted or hoped but didn't happen

We use the past perfect tense to say what we wanted or hoped something to do, but it didn't happen.

I had wanted to visit you yesterday but I couldn't go out because of the snow. 

James had hoped to find a good job but he wasn't even invited for an interview.

 

Remember!

 If we know that which action happened first and use the words before or after in the sentence, the past perfect is optional. We can use the simple past instead.

The film started before we arrived. (Right)

The film had started before we arrived. (Right)

 

 But if the Past Perfect is not referring to an action at a specific time, it is not optional.  

She never saw an elephant before she moved to Africa. (Wrong)

She had never seen an elephant before she moved to Africa. (Right)

 

In the examples above, past perfect tense refers to a lack of experience rather than an action at a specific time in the past. So simple past tense can't be used. 

 

 After and before are the most common time expressions used in past perfect tense and the use of tense is as below;

After → past perfect tense

Before → simple past tense

After I had finished my homework, I went out to meet my friends.

Before I went out to meet my friends, I had finished my homework. 

Reklam