Present Perfect Simple or Present Perfect Continuous (I have gone or I have been going)

İngilizce eğitimi alanında Türkiye’nin en zengin kaynağını sunan dersimizingilizce.com, İngilizce öğrenen ve öğreten binlerce kişiye hizmet sunuyor. Sitede Türkçe anlatımlı gramer konuları, her konudan sonra onlarca quiz ve sınav, her seviyeden aktiviteli okuma parçaları, dinleme aktiviteleri, yazma aktiviteleri, YDS, KPDS, LGS, TOEFL ve TOEIC gibi sınavlara hazırlık ve deneme sınavları, dünyanın en etkili kelime öğrenme sistemi olan wordpower ile her seviyeden kelime öğrenme programı, sınavlara hazırlananlar için sınav kelimeleri öğrenim programı, İngilizce kurslar, online eğitim ile ilgili makaleler, yurt dışı eğitim bilgileri sunuyor. Sitede ayrıca öğrenciler için İngilizce ödevler ve yardımcı kaynaklar var.
Present Perfect Simple or Present Perfect Continuous (I have gone or I have been going)

► Present Perfect Continuous Tense (Devam eden eylemler)

Present Perfect Continuous Tense hala devam eden bir eylemin ne kadan zamandır sürdüğünü anlatmak için kullanılır.

Examples;

-  How long have you been reading that newspaper? (Bu gazeteyi ne zamandan beri okuyorsun?)
 
-  Sue is still writing letters. She's been writing letters all day. (Sue hala mektup yazıyor. Bütün gün mektup yazdı.)
 
- They've been playing basketball since 3 o'clock. (Saat 3'ten beri basketbol oynuyorlar.)


► Present Perfect Simple Tense (Bitmiş eylemler)

Present Perfect Simple tense ise bitmiş bir eylemin kaç kez tekrarlandığını veya kaç tane yapıldığını, yani miktarını sorarken kullanılır.

Examples;

- How many pages of that book have you read? (Bu kitabın kaç sayfasını okudun?)

- Michael has written five e-mails today. (Michael bugün beş tane e-mail yazdı.) 

- They've played tennis three times this week. (Bu hafta üç kez tenis oynadın.)


► Present Perfect Simple Tense ve Present Perfect Continuous Kullanım Farkları

İki zamanın kullanımlarını gördükten sonra, Present Perfect Simple ve Present Perfect Continuous Tense arasındaki farkları çeşitli örnekler üzerinden anlatmaya devam edelim.  

Aşağıdaki iki örneği inceleyiniz.

- John's clothes are covered in paint. She has been painting the walls. (John'un elbiseleri boya içinde. Duvarları boyuyor.)
- The walls were white. Now it is blue. He has painted the walls. (Duvarlar beyazdı, şimdi ise mavi. O duvarları boyadı.)

► Birinci örnekte Present Perfect Continuous Tense kullanılmıştır. Bu cümlede önemli olan eylemin kendisidir. Bitip bitmediği hiçbir önem arzetmez. Ama bu örnekte eylemin henüz tamamlanmamış olduğu anlaşılıyor.

► İkinci örnekte ise Present Perfect Simple Tense kullanılmıştır. Burada anlatılmak ve vurgulanmak istenen nokta, eylemin tamamlanmış olmasıdır. Yani duvarların boyanması sonucunda renginin değişmesidir. Diğer bir deyişle, bu cümleyi söyleyen kişi duvarların boyanma eyleminden çok, eylem sonucunda meydana gelen değişiklik üzerinde durmaktadır. 

► Bu iki zaman arasındaki farkı daha iyi anlayabilmek için aşağıdaki örnekleri de inceleyiniz. Dikkat ederseniz birinci örnekler, yani Present Perfect Continuous Tense ile kurulan cümlelerde, eylemlerin devamlılığı üzerine vurgu vardır. İkinci örneklerde, yani Present Perfect Simple Tense ile kurulan cümlelerde ise eylemin bitmiş olduğu anlaşılmaktadır.

- I’ve been painting the living room this week. (Bu hafta oturma odasını boyuyorum.)
(Bu cümledeki vurgu boyaMa eylemi üzerinedir. Ve boyama işi henüz bitmemiştir.)

- I’ve painted the living room green. (Oturma odasını yeşile boyadım.)
(Bu cümlede vurgu eylemin sonucuyla ilgilidir. Eylem bitmiştir ve sonuçları gözükmektedir.)


More examples;

- My hands are very dirty, I've been repairing the bike. (Ellerim kirli. Bisikleti tamir ediyorum.)

- The bike is OK again now. I've repaired it. (Bisikletin işi tamamdır. Tamir ettim.)

- He's been smoking too much recently. She should smoke less. (Son zamanlarda çok fazla sigara içiyor. Daha az içmeli)

- Somebody has smoked all my cigarettes. The packet is empty. (Birisi bütün sigaralarımı içmiş. Paketim bomboş.)

- It's nice to see you again. What have you been doing since we last met? (Seni yeniden görmek güzel. Neler yapıyordun?)

- Where's the book I gave you? What have you done with it? (Sana verdiğim kitap nerede? Kitabı ne yaptın?)

- Where have you been? Have you been playing tennis? (Nerelerdeydin? Futbol mu oynuyordun?)

- Have you ever played tennis? (Hiç tenis oynadın mı?)

PRESENT PERFECT AND PRESENT PERFECT CONTINUOUS TENSE


We often use the present perfect tense to talk about actions or situations where there is a connection between the past and the present.

He’s visited 12 countries.
(He started visiting countries in the past. So far, he has visited 12. He may visit some more in the future.)

 

We can also use the present perfect continuous tense to talk about things with a connection to the present. But there is a difference in the meaning. Look at the examples below; 

I’ve been painting the living room this week.
(The focus is on the action, painting. And the action is unfinished.)

I’ve painted the living room green.
(In this sentence, the focus is on the result. The activity is finished but we can see the result.)

 

We generally use the present perfect continuous when the focus is on an action that is unfinished. But the present perfect simple gives the idea of completion.

I’ve read that latest book of Stephen King. (I finished it yesterday.)

I’ve been reading Stephen King's latest book. (I’ve got another 20 pages to read.)

 

We use the present perfect continuous to express how long something has been happening. But we use the present perfect simple to talk about how much/how many have been completed.

She’s been reading a book for the last three hours.

She’s read 10 books this week.
 

The present perfect simple is used to show that something is permanent. But the present perfect continuous is often used to show that something is temporary.

I’ve worked at this school for twenty years.

I usually work in the office but I have been working from home for the last 2 weeks.

Reklam