Özellikle konuşma İngilizcesinde pasif cümlelerde "be" yerine "get" fiili kullanılabilir. Bu ifade daha çok eylemin kaza ile veya umulmayan bir şekilde olduğu anlamına gelir.
Examples;
My new bike got stolen last night. (Yeni bisikletim dün gece çalındı.)
I got warned by the police officer not to walk in that area. (O bölgede yürümemem için polis tarafından uyarıldım.)
"Get" eylem ve değişim bildirir ve sadece "action verbs" (eylem fiili) ile kullanılır. Yani "state verbs" (durum fiili) ile kullanılmaz.
I was fired because I was usually late for work. (Kovuldum çünkü işe genellikle geç kalıyordum.)
I got fired because I was usually late for work. (Bu cümlede fire "eylem fiili" olduğu için get ile kullanılmıştır)
Very little thing is known about the pyramids. (Piramitler ile ilgili çok az şey bilinir.)
Very little thing gets known about the pyramids. (Bu cümle yanlıştır. Çünkü "know" durum bildiren bir fiil olduğu için "get" ile kullanılamaz.)
"Get" fiili pasif cümlelerde eylem ifade eder ve fiilin eylem fiili mi durum fiili mi belli olmadığı durumlarda anlamı netleştirir.
The window was broken. (Cam kırıldı.)
(Bu cümlede fiilin durum fiili mi eylem fiili mi olduğunu bilmiyoruz.)
The window got broken. (Cam kırıldı.)
(Bu cümlede ise "get" kullanıldığı için eylem fiili olduğundan eminiz.)
"Get" fiilinden sonra "reflexive pronoun" (himself, myself vs.) kullanıldığında, cümlede işaret edilen öznenin eylemden sorumlu olduğu veya içinde olduğu anlaşılır.
He got injured while skiing. (Kayak yaparken yaralandı.)
(Bu cümlede olayın kaza olduğu anlaşılmaktadır.)
He got himself injured while skiing. (Kayak yaparken kendini yaraladı.)
(Bu cümlede ise öznenin kazadan sorumlu olduğu anlaşılır.)
"Get" fiilini bazı deyimsel ifadelerle birlikte de pasif olarak kullanırız. Bu ifadelerden bazıları aşağıda belirtilmiştir.
- get dressed (giyinmek)
- get washed (yıkanmak)
- get engaged (nişanlanmak)
- get married (evlenmek)
- get divorced (boşanmak)
- get lost (kaybolmak)
- get mixed (karışmak)
Examples;
I got washed and went to sleep as soon as I came home. (Eve gelir gelmez yıkandım ve uyudum.)
We got married in a little village in Spain. (İspanya'da küçük bir köyde evlendik.)
My kids got lost while we were in London last year. It was horrible. (Geçen sene Londra'da çocuklar kayboldu.)
Why did you get divorced? You looked really happy. (Niye boşandınız? Çok mutlu görünüyordunuz.)