Simple Future Tense en basit haliyle gelecek zamanla ilgili cümle kurarken kullanılır. Will ve shall yardımcı fiilleridir, ancak son zamanlarda shall yardımcı fiilinin kullanımı hayli azalmıştır.
Future tense kullanışını aşağıdaki tabloda görebilirsiniz.
Affirmative | Negative | Interrogative |
I will sleep (Uyuyacağım) | I won't sleep (Uyumayacağım) | Will I sleep? (Uyuyacak mıyım?) |
You will sleep (Uyayacaksın) | You won't sleep (Uyumayacaksın) | Will you sleep? (Uyuyacak mısın?) |
He/she/it will sleep (O uyuyacak) | He/she/it won't sleep (O uyumayacak) | Will he/she/it sleep? (O uyuyacak mı?) |
We will sleep (Uyuyacağız) | We won't sleep (Uyumayacağız) | Will we sleep? (Uyuyacak mıyız?) |
They wil sleep (Uyuyacaklar) | They won't sleep (Uyumayacaklar) | Will they sleep? (Uyuyacaklar mı?) |
USE (KULLANIM)
► Planlanmamış Gelecek Eylemler
Simple Future Tense kullanılan gelecek zaman cümlelerinde herhangi bir planlama veya niyet yoktur. Gelecekte şartlardan dolayı meydana gelecek eylemlerden bahsedilirken kullanılır.
Bu cümleler kurulurken yardımcı fiiller will ve shall kullanılır. Ancak shall son zamanlarda kullanımdan düşmüştür ve yerini bütün şahıslar için “will” e bırakmıştır. Sadece resmi yazışmalarda kullanımı vardır.
Examples
- I will be a mother. (Anne olacağım.)
- Summer will come again. (Yaz yine gelecek.)
- Will I see that man in your factory? (Fabrikanızdaki o adamı görecek miyim?)
- They will live in the same city. (Aynı şehirde oturacaklar.)
► Konuşma Anında Verilen Karar
Konuşma anında, gelecekle ilgili herhangi bir karar verildiğinde, will future tense kullanılır. Yani daha önceden planlanmış ve kesinleşmiş eylemler için bu zaman kullanılmaz. Bu kullanım da Türkçe'ye çevrilirken daha çok, "gideceğim, geleceğim" gibi -cek, -cak ekleriyle değil, "gideyim, geleyim" şeklinde çevrilir.
Examples
- The phone is ringing. (Telefon çalıyor.)
- I will answer it. (Ben bakarım.)
- This book is great. (Bu kitap harika)
- Really? I will read it then. (Gerçekten mi? Öyleyse okuyayım.)
- You can't carry this luggage yourself. I will help you. (Bu valizi kendin taşıyamazsın. Sana yardım edeyim.)
- I'll write to you as soon as I get there. (Oraya varır varmaz sana yazarım.)
- A: I want to tell you something. But is secret. (Sana birşey söylemek istiyorum. Fakat bu bir sır.)
B: I see I won't tell anybody. I promise. (Anlıyorum. Kimseye söylemem. Söz veriyorum.)
Bu duruma en iyi örnek, lokanta veya kafelerdeki diyaloglar olabilir. Aşağıdaki örnek, konuşma anında verilen örneğe en iyi örneklerden birisidir.
A: What would you like to have to drink? (İçmek için ne alırdınız?)
B: I will have a cola, please. (Ben bir kola alayım, lüften.)
► Tahmin, Zan, Ümit, Endişe
Gelecekte olan olaylar hakkında tahminde bulunma, zannetme, ümit etme, emin olma, endişe etme gibi durumlarda da Future Tense kullanılır. Bu durumlarda da genellikle “if, when, as soon as, while” gibi bağlaçlar kullanılarak cümlenin anlamı pekiştirilir.
Examples
- I'm sure they'll help me. (Eminim bana yardım edecekler.)
- He'll probably pass his class. (Muhtemelen sınıfını geçecek.)
- Perhaps she'll talk to me after school. (Belki de okuldan sonra benimle konuşacak.)
- I think I'll win the race. (Sanırım yarışı kazanacağım.)
► Resmi Duyurular
Radyo, televizyon veya gazete gibi kitle iletişim araclarında resmi makamlara ait geleceğe dönük programlar haber olarak söylenirken yine Future Tense kullanılır.
Examples
- The Minister of Education will open a new school in Kadıköy tomorrow, and he will have lunch with local people.
( Milli Eğitim bakanı yarın Kadıköy'de yeni bir okul açacak ve yöre halkıyla öyle yemeği yiyecek.)
-The president of United States will visit England next week. (Amerika Başkanı haftaya İngiltere'yi ziyaret edecek.)
► Teklif
Future tense ayrıca karşı tarafa birşey teklif ederken kullanılır.
Examples
A: I have a bad headache. (Çok kötü başım ağrıyor.)
B: Oh, I will bring you an asprine, then. (Ah, öyleyse sana bir asprin getireyim.)
A: I am feeling very tired. (Kendimi çok yorgun hissediyorum.)
B: I will make your bed then. (Öyleyse yatağını yapayım.)
A: I'm really hungry. (Gerçekten çok açım.)
B: I'll make some sandwiches. (Sana biraz sandviç hazırlıyım.)
A: I'm so tired. I'm about to fall asleep. (Çok yorgunum. Uyumak üzereyim.)
B: I'll get you some coffee. (Sana biraz kahve getiriyim.)
► Söz Vermek
Future tense karşı tarafa söz vermek için de kullanılır.
Examples
- I will call you when I arrive. (Varınca seni ararım.)
- I promise I won't tell him about the surprise party. (Söz veriyorum. Ona sürpriz parti hakkında hiçbirşey söylemeyeceğim.)
► Soru Kalıbı
Simple Future Tense ile soru yapmak, diğer bütün zamanlarla aynıdır. Aşağıdaki örnekleri inceleyiniz.
Examples
- What will she drink at breakfast? (O, kahvaltıda ne içecek?)
- Will we learn English next year? (Gelecek sene İngilizce öğrenecek miyiz?)
- Will they come to see us in Spring? (Onlar İlkbaharda bizi görmeye gelecekler mi?)
- Will she make a cake on Friday? (O, cuma günü bir kek yapacak mı?)
- Will you give all your papers to the teacher? (Siz bütün kâğıtlarınızı öğretmene verecek misiniz?)
- When will they come to İstanbul? (Onlar ne zaman İstanbul'a gelecekler?)
- How will he paint this wall? (O, bu duvarı nasıl boyayacak?)
- Where will you go tomorrow? (Yarın nereye gideceksiniz?)
- What will your father give you? (Babanız size ne verecek?)
- Where will they play football on Sunday? (Onlar pazar günü nerede futbol oynayacaklar?)