"Have gone" ve "have been" kalıpları benzer anlamlarda kullanılıyor olsa da aralarında bir fark vardır. Aşağıda iki kullanım arasındaki farklılıklar açıklanmıştır.
► Gone to
"Gone to" bir kişinin herhangi bir yere gittiğini ama henüz oradan dönmediğini belirtir. Yani giden kişi henüz ziyaretini bitirmemişse, genelde "Gone to" kalıbı kullanılır.
- Joe has gone to Paris. (Joe Paris'e gitti.)
Bu cümlede özne Paris'e gitmiştir ve hala da Paris'tedir. Henüz dönmediği için "gone to" kullanılmıştır.
- He's gone to the bank. He should be back soon. (Bankaya gitti. Birazdan döner.)
Bu cümlede de aynı şekilde giden kişinin henüz bankadan dönmediği anlaşılmaktadır.
► Been to
"Been to" kalıbı kişinin bir yeri hayatının herhangi bir döneminde ziyaret ettiği ve bunu bir tecrübe olarak aktardığı cümlelerde kullanılır. "Gone to" kalıbının tersine, "been to" kalıbı tamamlanmış ziyaretler için kullanılır. Yani bu zamanın kullanıldığı cümlelerdeki özne, gittiği yerden dönmüş demektir.
- My brother Joe has been to Paris many times. (Kardeşim Joe birçok defalar Paris'te bulundu.)
Bu cümlede özne şu anda Paris'te değildir ama Paris'e gitmiş, gezmiş, görmüş ve orada bulunmuştur.
- I've been to New York 6 times. I love that city. (6 kez New York'a gittim. Bu şehri seviyorum.)
Yine özne cümleyi söylerken New York'ta değildir ve sadece bir tecrübesini aktarıyordur.
İki kullanım arasındaki farkı daha iyi anlayabilmek için aşağıdaki cümleleri inceleyin.
- She’s just gone to the shop. She’ll be back in about ten minutes. (Henüz mağazadan dönmedi.)
- She’s just been to the shop. She bought some food. Would you like some? (Mağazadan döndü.)
- James has gone to the bank this morning (Hala orada).
- James has been to the bank this morning (Gitti ve geri döndü).
- He has gone to İstanbul. (Hala orada).
- Have you ever been to İstanbul? (Hiç İstanbul'u ziyaret ettin mi? Böyle bir tecrübenv var mı?)