round
YUVARLAK
roundabout
1)DOLAMBAÇLI / DOLAYLI 2)ADA-Trafikte 3)YAKLAŞIK OLARA
route
ROTA
row
1.SIRA 2.GÜRÜLTÜ
row
KÜREK ÇEKMEK
royal
KRALİYETE AİT
rub
SÜRMEK / SÜRTMEK / OVMAK
rubber
1)LASTİK / KAUÇUK 2)SİLGİ
rubbish
1.ÇÖP 2.SAÇMA
rude
KABA
rug
KÜÇÜK HALI / KİLİM
ruin
HARABE / YIKIM / MAHVETME
rule
1.YÖNETMEK 2.KURAL
ruler
1.KURAL KOYUCU / YÖNETİCİ 2.CETVEL
rumble
GÜRLEMEK
run
1.KOŞMAK 2.ÇALIŞTIRMAK (fabrika / şirket v.b)
runaway
1.KAÇAK 2.KONTROL DIŞI (runaway increase in prices)
rush
ÇABUK DAVRANMAK
rust
PAS
sabotage
SABOTAJ
sack
ÇUVAL
sack
KOVMAK / İSTİFAYA ZORLAMAK
sacrifice
KURBAN / FEDAKARLIK
sad
ÜZGÜN / MUTSUZ
saddle
EĞER
safari
SAFARİ / HAYVAN AVLAMA YOLCULUĞU
safe
1.GÜVENLİ / EMİN 2.KASA
safety-belt
EMNİYET KEMERİ
safety-pin
ÇENGELLİ İĞNE
sail
DENİZ YOLCULUĞU
sailor
DENİZCİ
sake
HATIR / UĞRUNA
salad
SALATA
salary
MAAŞ
sale
SATIŞ
salmon
1) SOM BALIĞI 2) SARIMSI / PEMBE RENK
saloon
1)SALOON CAR = NORMAL ARABA 2)SALON 3)GEMİ SALONU
salt
TUZ
salute
SELAM VERMEK
same
AYNI / FARKSIZ
sample
ÖRNEK / NUMUNE
sand
KUM
sandal
SANDALET
sandpaper
1) ZIMPARA KAĞIDI 2) ZIMPARALAMAK
sandwich
SANDVİÇ
satellite
UYDU
satin
SATEN / ATLAS
satisfy
TATMİN ETMEK
saturday
CUMARTESİ
saucepan
TAVA
sausage
SOSİS
savage
VAHŞİ / YABANİ / YIRTICI
save
1.KORUMAK 2.TASARRUF ETMEK
savour
TAT / LEZZET / ÇEŞNİ
saw
1)TESTERE 2)GÖRMEK
saxophone
SAKSAFON
say
DEMEK / SÖYLEMEK
scale
1.ÖLÇEK 2.TART
scandal
SKANDAL
scarce
KIT
scare
KORKUTMAK
scarf
ATKI
scene
OLAYIN GEÇTİĞİ YER / MANZARA / TİYATRONUN BİR SAHNESİ
scheme
PLAN / PROJE
scholarship
BURS
school
OKUL
science
BİLİM
scissors
MAKAS
scone
BİR ÇEŞİT ÜZÜMLÜ EKMEK VE TEREYAĞ
score
SKOR
scorpion
AKREP
scramble
1)ÇIRPMAK 2)HIZLI HAREKET VEYA TIRMANIŞ
scrape
KAZIMAK / SÜRTMEK / ARTIK / PİSLİK
scratch
1.TIRMALAMAK 2.KAŞIMAK
scream
ÇIĞLIK
screen
1.EKRAN 2.PERDE / PERDELEMEK
screw
VİDALAMAK / VİDA / KAZIKLAMAK
scruff
1)ENSE 2)KİRLİ / PASAKLI İNSAN
sea
DENİZ
seal
1)MÜHÜRLEMEK / (Kutu / mektup / kapı vb.) 2)FOK BALIĞI
search
ARAŞTIRMAK
seashore
DENİZ KIYISI
seaside
DENİZ KENARI
season
MEVSİM / SEZON
seat
OTURULACAK YER
seat-belt
EMNİYET KEMERİ
second
1.SANİYE 2.İKİNCİ
second-rate
İKİNCİ DERECE / KALİTE
secret
GİZ / SIR
secretary
SEKRETER
section
KISIM / BÖLÜM
secure
EMNİYETLİ / SAĞLAM
see
1.GÖRMEK 2.FARK ETMEK 3.ANLAMAK
see over
İMTİHAN ETMEK / ÇEK ETMEK
seed
1.TOHUM 2.ÇEKİRDEK
seek
ARAMAK / SORUŞTURMAK
seem
GÖRÜNMEK
segment
DİLİM (Pasta / portakal) / DİLİMLEMEK / BÖLMEK
seize
KAPMAK / HIZLA BİR ŞEYİ ELE GEÇİRMEK
seldom
ARA SIRA / SIK DEĞİL