Relative Clauses veya Relative Pronouns ifadesi cümle içinde herhangi bir kelimeyle ilgili açıklama yapan cümleler için kullanılır.
Türkçe'de "ilgi tümcesi veya sıfat cümleciği" şeklinde kullanılmaktadır. Ama akılda kalması açısından bu yapıyla ilgili hatırlanması gereken cümle şudur;
Relative Clauses, iki cümleyi birleştirmek için ve genellikle anlatımda akıcılığı sağlamak için kullanılır.
Aşağıdaki örnekleri inceleyiniz.
- A women opened the door. She was wearing a white dress. (Kapıyı bir kadın açtı. Kadın beyaz bir elbise giyiyordu.)
Bu iki cümleyi birleştirmek istersek, who veya which kullanarak iki cümleyi birbirine bağlamamız gerekir. Önemli olan kural şudur; İkinci cümle her zaman için, ilk cümledeki bir kelimeyle ilgili detay bilgi vermektedir.
Buradaki örneğe baktığımızda da ikinci cümlenin, birinci cümledeki kadınla ilgili bilgi verdiğini görebiliriz. Öyleyse woman kelimesinden hemen sonra who kullanıp ikinci cümleyi yazmak gerekir. Yani;
- The woman who was wearing a white dress opened the door. (Kapıyı, beyaz elbise giyen bir kadın açtı.)
Gördüğünüz gibi who kelimesi, ek bilgi vereceğimiz kelimenin hemen arkasından gelmiştir. Kelimelerin yerlerini değiştirerek cümle farklı bir anlamda da söylenebilir.
- The woman who opened the door was wearing a white dress. (Kapıyı açan kadın beyaz bir elbise giyiyordu.)
Eğer who veya which kelimesini, ilgili kelimeden sonra kullanmazsak cümlenin anlamı bozulur. Aşağıdaki örneğe bakınız.
- The woman opened the door who was wearing a white dress. (Kadın, beyaz elbise giyen kapıyı açtı.)
Gördüğünüz gibi who veya which önüne geldiği kelimeyi nitelemektedir. Bu yüzden, bu konuya çalışırken en önemli konu, hangi kelimeyle ilgili bilgi verildiğini tespit edip, who veya which kelimesinin o kelimenin önüne koymaktır.
İki farklı tür Relative Clause yapısı vardır.
1) Defining Relative Clause
"Defining" İngilizce'de tanımlayıcı anlamına gelir. Yani tanımlayıcı sıfat cümlecikleri, cümlede geçen kelimeyle ilgili önemli bilgiler verir. Cümlede bahsettiğimiz kişi veya şeyle ilgili anlamın tamamlanması için, bu bilginin mutlaka verilmesi gerekmektedir. Defining Relative Clause''da who veya which yerine that kullanabiliriz.
Example;
- There are about 20 people who attach the police. (Polise saldıran yaklaşık 20 kişi var.)
Bu cümlede defining relative clause vardır. Çünkü relative clause olarak adlandırdığımız ve who'dan sonra gelen kısım cümleden atılırsa anlam bozulur.
-There are about 20 people. (Yaklaşık 20 kişi var.)
Gördüğünüz gibi cümlenin anlamı kayboldu ve kişinin demek istediği yarım kaldı.
More Examples;
- Graham Bell is the man who discovered telephone. (Graham Bell telefonu bulan adamdır.)
Bu cümlede who'dan sonraki bölümü çıkardığımız zaman geriye sadece "Graham Bell adamdır" kalır ve cümle saçma olur.
- This is the building which my grandfather built. (Bu dedemin inşa ettiği binadır.)
Aynı şekilde bu cümlede de which bağlacından sonraki bölüm çıktığında cümlenin bir anlamı kalmaz.
2) Non-defining relative clause
Tanımlayıcı olmayan relative clause yapılarında nitelenen kelimeyle ilgili ekstra bilgi verilmektedir. Ekstra bilgi denmesinin sebebi, bu bilgi cümleden çıkarıldığı zaman anlam bozulmaz.
Example;
- My friend, who is from Antalya, is going to visit me tomorrow. (Antalya'lı olan arkadaşım yarın beni ziyaret edecek.)
Bu cümledeki asıl söylenmek istenen şey, "Arkadaşım yarın beni ziyaret edecek" cümlesidir. "who is from Antalya" bölümünü çıkardığımızda, anlam bozulmaz. Yani arkadaşımın nereli olduğuyla ilgili verilen bilgi ekstradır. Ve bu kullanım "non-defining relative clause" olarak adlandırılır.
► Defining - Non-defining relative clause farkı
Defining ve Non-defining relative clause arasındaki farkı anlamak için, cümlede virgül olup olmadığına bakılır. Çünkü non-defining relative clause'dan önce vürgül kullanılmak zorundadır.
Bir de non-defining relative clause'da who ve which yerine that kullanılamaz.
- My friend that is from Antalya is going to visit me tomorrow. (Bu cümle yanlıştır. Who yerine that kullanılamaz.)
Aşağıdaki örnekleri de inceleyin.
1) I received the report. (Raporu aldım.) You had sent the report. (Raporu göndermiştin)
2.) I found the book. (Kitabı buldum.) The book was important. (Kitap önemliydi.)
Birinci örnekteki cümleyi birleştirelim;
- I received the report which you had sent. (Göndermiş olduğunuz raporu aldım.)
Dikkat edilirse ilk örnekteki nesne konumunda olan “the report” kelimesi ilgi zamiri olan “which” ile yer değiştirdi. “Which” aynı zamanda iki cümleyi birbirine bağlayarak bağlaç olarak işlev gördü.
“Which you had sent” cümleciği “Relative pronoun, Relative Clouse veya Adjective Clouse” olmak üzere üç şekilde adlandırılabilir.
Not: Nesne iken ilgi zamiri ile kısaltılanlar Türkçe'ye “...dığı” olarak çevrilir. Başka bir değişle ilgi zamirinden sonra “özne” varsa Türkçe'ye “...dığı” olarak çevrilir
Şimdi de ikinci örnekteki cümleleri birleştirelim.
- I found the book which was important. (Önemli olan kitabı buldum.)
Which: Cansızlar ve hayvanlar için kullanılır
Who: İnsanlar için kullanılır.
That: Hem who hem de which yerine “that” kullanılabilir. İkisi de nesnel formda iken “...dığı”; öznel formda iken “...en, ...an” olarak çevrilir.
İlgi zamirinden sonraki cümle bir cümlecik olur ve öncesindeki ismi niteler. Türkçe'ye çevirirken bu cümleciğin anlamını isimden önce söylemek gerekir.
- The agreement which they signed. (Onların imzaladığı anlaşma)
- The workers who I met. (Karşılaştığım işçiler.)
- The man who you are waiting for. (Beklediğiniz kişi.)
- The scientist who devised this method. (Bu metodu bulan bilim adamı.)
- The student who won the scholership. (Bursu kazanan öğrenci.)
- A car which runs 100 miles on hour. (Saatte 100 mil giden araba.)
Not: İlgi zamirinin önünde mutlaka bir isim vardır ve yan cümlecik bu ismi niteler.
- Unfortunately, we can not publish the article which you have sent. (Maalesef gönderdiğiniz makaleyi yayınlayamıyoruz.)
Eğer “the article”ı niteleyen bir sıfat kelimesi olsaydı “article”den önce yazılması gerekirdi. “the article” bir sıfat cümleciği ile nitelendiği için bir ilgi zamiri ile sonrasından gelmiştir. Çeviride sıfat cümleciğinin anlamı isimden önce söylenir.
- He had to dismiss the boy who made noise. (Gürültü yapan çocuğu kovmak zorunda kaldı.)
The man who robbed the bank was cought by the police. (Bankayı soyan adam polis tarafından yakalandı.)
► That Cümleden Nasıl Atılabilir?
That kelimesi bir yan cümleciği bir önceki eyleme bağlamak için kullanılan bir bağlaçtır. Bu yapıda kullanıldığında that bazen "tamamlayıcı (pekiştirici)" adıyla da anılır. Kelime çoğunlukla gözardı edilse de bir çok durumda her görüldüğü cümleden çıkarılmak yoluna da gidildiği görülür ki bu da pek olumlu bir durum değildir.
Örnekleri inceleyiniz:
- Isabel knew [that] she was about to be fired. (Isabel kovulmak üzere olduğunu biliyordu.)
- She definitely felt [that] her fellow employees hadn't supported her. (İş arkadaşlarının onu desteklemediğinden emindi.)
- I hope [that] she doesn't blame me. (Umarım beni ayıplamaz.)
► Bazı durumlarda that kelimesinin atılması cümlenin akışında bir kesinti oluşturabilir ki bu da virgül kullanılıraka giderilebilir.
Genel bir kural olarak, eğer cümleniz that atıldığında daha iyi 'duruyorsa', cümlede anlam kargaşası meydana gelmiyorsa ve cümle that kelimesi olmadan daha zarif (ritmik) duruyorsa bu öğeyi rahatlıkla cümlenizden çıkarabilirsiniz.
"That" kelimesini cümlede tutmamız gereken üç durum vardır;
1- Cümlecik ve eylem arasına bir zaman öğesi girdiğinde:
"The boss said yesterday that production in this department was down fifty percent." ("yesterday." zaman zarfının konumuna dikkat edin)
2- Cümleciğin fiili iyice gerilere atılmışsa (geciktirilmişse):
"Our annual report revealed that some losses sustained by this department in the third quarter of last year were worse than previously thought." ("losses" ve onun fiili olan, "were."e dikkat edin)
3- İkinci bir that öğesi kimin neyi yaptığını ya da söylediğini açığa kavuşturuyorsa:
"The CEO said that Isabel's department was slacking off and that production dropped precipitously in the fourth quarter." (Did the CEO say that production dropped or was the drop a result of what he said about Isabel's department? İkinci that cümleyi daha anlaşılır kılıyor.)
► That ve Which
Genellikle that yerine bir çok cümlede which öğesini görürüz. That ve which arasında kesin bir ayrım olmamakla birlikte bir çok dilbilimci ve yazar which'in daha formal olduğunu ve yazı resmi dilinde tercih edilmesi gerektiği görüşünü savunur.