Reflexive pronouns (myself, yourself, herself)

İngilizce Eğitim Online English İngilizce gramer ingilizce kelime öğrenme ingilize quizler ingilizce sınavlar ingilizce kurs ingilizce ödev ingilizce ders ingilizce çeviri ingilizce öğrenmek ingilizce dersler ingilizce dinleme ingilizce okuma ingilizce konuşma ingilizce kelime öğrenme İNGİLİZCE EĞİTİM ONLINE İNGİLİZCE İNGİLİZCE KURS sbs yds kpds toefl
Reflexive pronouns (myself, yourself, herself)

Bir eylemin özne ve nesnesi aynı kişi ya da eşya ise, o eylem dönüşlüdür. Dönüşlü zamirler (reflexive pronouns) tekil şahıslar için “self”, çoğul şahıslar için “selves” ekleri kullanılarak yapılır.

Aşağıdaki tabloyu inceleyiniz.

I                    

myself

I cut myself with a knife (Bıçakla kendimi kestim)

you

yourself/yourselves     

Do you sometimes talk to yourself(Bazen kendinle konuşur musun?)

he

himself

He saw himself in the mirror. (Kendisini aynada gördü.)

she

herself

She fell off her bicycle and hurt herself. (Bisikletinden düştü ve kendini incitti.)

we

ourselves

We made ourselves pizza. (Kendimize pizza yaptık.)

they

themselves

They paid for themselves. (Kendi hesaplarını ödediler.)

 

Bu konuda en sık yapılan hatalardan birisi object pronouns ve reflexive pronouns kullanımlarını birbirine karıştırmaktır. Aşağıdaki Türkçe cümleye bakın.

- I cut me with a knife. (Beni bıçakla kestim.)

Bu cümle yanlıştır, çünkü bu cümlede "beni" yerine "kendimi" kelimesi kullanılmalıdır. Yani burada kullanılması gereken reflexive pronoun "myself" olmalıdır.

- I cut myself with a knife. (Kendimi bıçakla kestim.)


Reflexive pronoun üç temel durumda kullanılır.

 ► When the subject and object are the same (Özne ve nesne aynı olduğunda)

- I hurt myself. (Kendimi incittim) - kendi kendimi
- The band call themselves "Dire Straits". (Grup kendine "Dire Straits" diyor.)
- He shot himself. (Kendini vurdu) - kendi kendini


 ► As the object of a preposition, referring to the subject (Özneyi gösteren bir edatın nesnesi olarak)

- I bought a present for myself. (Kendim için bir hediye aldım.)
- She did it by herself (=alone). (Kendi kendine yaptı) - tek başına
- That man is talking to himself. (Adam kendi kendine konuşuyor.)


 ► When you want to emphasize the subject (Özneyi vurgulamak istediğiniz durumlarda)

- I'll do it myself. (Kendim yapacağım.) (Hiçkimse bana yardım etmeyecek)
- They ate all the food themselves. (Bütün yemeği kendileri yediler.)  (Başka hiçkimse yemedi)

 

More Examples


- Did you prepare yourself for the test? (Kendini sınava hazırladın mı?)

- How did she injure herself? (Kendini nasıl yaraladı?)

- Let's get ourselves some ice cream. (Hadi kendimize dondurma alalım.)

- I myself drew this map. (Bu haritayı ben kendim çizdim.)

- I cut myself with a knife. (Kendimi (elimi) bıçakla kestim.)

- She fell off her bicycle and hurt herself. (Bisikletinden düştü ve kendini incitti.)

- I sometimes talk to myself. (Bazen kendimle konuşurum.)

- He saw himself in the mirror. (Kendini aynada gördü.)

- They paid for themselves. (Kendi hesaplarını ödediler.)

- I hurt myself. (Kendimi incittim.) (kendi kendimi)

- The band call themselves "Cranberries". (Grup kendine "Cranberries" diyor.)

- He shot himself. (Kendini vurdu.) (kendi kendini)

- I bought a present for myself. (Kendime hediye aldım.)

- She did it by herself (=alone). (Kendi kendine yaptı.) (tek başına)

- That man is talking to himself. (O adam kendi kendine konuşuyor.)

Reklam