Decadent
İngilizce
Açıklaması: State of decline or something that is luxurious and self-indulgent
Türkçe
Açıklaması: İtibarını yitirmiş
Örnek
Cümle: Surely we in the west have not become so decadent that we could not live without bananas?
Örnek cümle
Türkçesi: Biz batılılar kesinlikle henüz muz olmadan yaşayamayacak kadar itibarımızı kaybetmedik.
İngilizce
Açıklaması: A decadent person or group has low moral standards
Türkçe
Açıklaması: Batmış, yozlazmış, ahlaki olmayan
Örnek
Cümle: Pop music was condemned as decadent.
Örnek cümle
Türkçesi: Pop müzik yozlaşmış olarak kabul ediliyordu.