reluctant
İngilizce
Açıklaması:
Türkçe
Açıklaması: İSTEKSİZ VE BUNDAN DOLAYI İŞİ YAPMAYI AĞIRDAN ALMAK
Örnek
Cümle:
Örnek cümle
Türkçesi:
İngilizce
Açıklaması: Slow and unwilling
Türkçe
Açıklaması: İsteksiz
Örnek
Cümle: My sister gave a reluctant smile.
Örnek cümle
Türkçesi: Kız kardeşim isteksiz bir şekilde gülümsedi.
İngilizce
Açıklaması: Unwilling
Türkçe
Açıklaması: İsteksiz, gönülsüz
Örnek
Cümle: She persuaded her reluctant brother to take a trip to Madrid with her.
Örnek cümle
Türkçesi: İsteksiz kardeşini kendisiyle Madrid gezisine çıkmaya ikna etti.
İngilizce
Açıklaması: Slow and unwilling
Türkçe
Açıklaması: Gönülsüz, isteksiz
Örnek
Cümle: He was reluctant to come with us.
Örnek cümle
Türkçesi: Bizle gelmeye gönülsüzdü.
İngilizce
Açıklaması: Unwilling
Türkçe
Açıklaması: İsteksiz, gönülsüz
Örnek
Cümle: She persuaded her reluctant brother to take a trip to Madrid with her.
Örnek cümle
Türkçesi: İsteksiz kardeşini kendisiyle Madrid gezisine çıkmaya ikna etti.